Çocuğunuz Ders Çalışmak İstemiyorsa Ne Yapmalısınız?
Çocuklar gözlemlemek, incelemek, denemek, araştırmak; bir başka ifadeyle, keşfetmek isterler. Bu onların doğasındaki öğrenme yöntemidir. Akademik eğitim söz konusu olduğunda ise bu doğal öğrenme eğiliminden söz etmek pek de mümkün olmaz. Hareketsiz kalmak, oturmak, beklemek, okumak, dinlemek gibi çocuklar açısından son derece sıkıcı olan eylemlerin bir arada olması ve sürdürülmesi gereklidir. Aynı zamanda, uzun okul saatlerinin üzerine eklenen ödevler, çocuğun çözmesi gereken testler ve yapması beklenen tekrar çalışmaları son derece yorucudur.Bu nedenlerle çocuklar ders çalışmak istemezler.
Öncelikle çocuğunuza sakin ve sessiz bir çalışma ortamı hazırlamanız gerekmektedir. Çalışma ortamında dikkatini dağıtacak eşyalar bulunmamalıdır. Haftalık ders çalışma programı çizelgesi hazırlayıp çocuğun odasının kapısına asmanız, çocuğun programını görmesi ve takip etmesi adına önemlidir.
Bununla beraber, sürekli ders çalışmasını söyleyen ebeveyn ya da öğretmen yaklaşımları da, çocukları ders çalışmaktan iyice soğutabilir. Çalışmadıkça kızılması, zorlanması, ceza verilmesi çocuğun bu alandaki motivasyonunu tamamen kaybettirebilir.
Ancak tüm bunlar, çocukların ders çalışma sorumluluğunu almayacakları ya da çalışma alışkanlığı kazanamayacakları anlamına gelmez.
İlkokul birinci sınıftan itibaren ders çalışma sorumluluğu verilen çocukların zamanla öğrenmenin tadını aldıkları ve bu alışkanlığı sürdürebildikleri de görülmektedir. Ayrıca, küçük yaşlarda çalışma alışkanlığını kazanamamış çocukların da ilerleyen yaşlarda ders çalışma alışkanlığını kazanabildiklerini klinik çalışmalarımda deneyimlemekteyim.
Ders çalışmak istemeyen çocuğunuzunders çalışma sorumluluğunu almasını desteklemeden önce; çocuğunuzun, günlük yaşamdaki diğer sorumlulukları alma ve yerine getirmedeki becerisini, okulunu, öğretmenini sevip sevmediğini, akademik etkinliklere motivasyonunun olup olmadığını, dikkat eksikliği ya da öğrenme sorunu yaşayıp yaşamadığını, ders çalışmama davranışının, çocuğunuzun sizinle ilişkisinde bir inatlaşmaya dönüşüp dönüşmediğini gözden kaçırmamalısınız.
Yukarıda sözü edilen alanlarda bir sorun var ise okul-öğretmen ile işbirliği yapmanız ve bir çocuk ruh sağlığı uzmanı ile işbirliği içinde yol almanız çok daha sağlıklı ve etkili bir sonuç almanızı sağlar.
Yaş guruplarına göre bazı farklılıklar olmakla beraber, çocuğunuzun ders çalışmasını sağlamak için;
Öncelikle, ders çalışmayı çocuğunuzun günlük etkinliklerinden biri haline getirmeye çalışmalısınız. Örneğin, çocuğunuz nasıl ki kahvaltısını yaklaşık aynı saatlerde ve mutfakta yapıyorsa, çizgi film izliyorsa, bilgisayar ya da tablet oynuyorsa, piyano çalıyorsa, antremana gidiyorsa ders çalışmasını da günlük işlerinden birisi gibi hayatına dahil etmesi için desteklemelisiniz.
Çocuğunuzla birlikte belirleyeceğiniz ders çalışma zamanları oluşturmalısınız. Bu her gün yaklaşık aynı zaman olmalıdır. Örneğin, okuldan geldikten sonra bir şeyler atıştırıp, 20-30 dakika oyun oynadıktan sonra vb.
Çocuğunuzla birlikte ders çalışma süresini belirlemelisiniz. Mümkün oldukça kısa sürelerden başlayarak, aşamalı bir şeklide bu süreyi uzatmalısınız. En ideali, ilk günlerde 10-15 dakika ders çalışması süresidir. İzleyen ikinci haftada 15-20 dakika, sonraki hafta için 20-30 dakika vb. Ayrıca, çocuğunuzun belirlenen sürenin altına düşmemesinidesteklemelisiniz. Bunu da, çalışma süresinin dolduğunu anlaması için çalar saat, alarm vb. araçlar kullanarak kendisinin fark etmesini sağlayabilirsiniz. Böylece, ders çalışma davranışının kendisinin bir sorumluluğu olduğunu içselleştirmesini de desteklemiş olursunuz.
Çocuğunuzun aynı ortamda ders çalışmasını sağlamalısınız. Bir gün odasında, bir gün salonda vb. olmamalı.
Ders çalışırken masasının üzerinin ve görüş alanının mümkün olduğunca sade ve boş olmasını sağlamalısınız.
Ders çalışma süresince bulunduğu yerde tv, cep telefonu, bilgisayar vb. araçların olmamasına özen göstermelisiniz.
Çocuğunuz öğrenme becerisine göre ders çalışma tekniklerini öğretmelisiniz ya da bu konuda bir destek aldırmalısınız. Örneğin, çocuğunuz sesli okuyarak mı, altını çizerek mi, yazarak mı daha iyi öğreniyor vb.
Kendiniz eğlenceli bir etkinlik yaparken; örneğin, tv izlerken, diğer çocuğunuzla oyun oynarken, cep telefonunuzla ilgilenirken ilk ve orta öğretimde olan çocuğunuza ders çalışmasını hatırlatmamalı ya da çalışması için zorlamamalısınız. Bu yaklaşımınız, onun motivasyonunu/isteğini iyice düşürmekten başka bir işe yaramaz.
Çocuğunuzu boş gördüğünüz her zaman, ona ders çalışmasını söylememelisiniz.
Çocuğunuza ya da onun duyabileceği şekilde diğer kişilere ders çalışmamasından, çalışmayı sevmediğinden yakınmamalısınız. Çünkü, olumsuz eleştirdiğiniz her davranış gibi ders çalışmadığını sürekli ifade etmeniz de, onun bu konuda hem inatlaşmasına ve motivasyonun düşmesine hem de sizin tarafınızdan bu davranışının kabul edilmiş/kanıksanmış olduğuna işaret eder.
Sorumluluklarını yerine getirebileceğine, ders çalışma alışkanlığını kazanacağına, ödevlerini düzenli yapacağına güvendiğinizi; sıkılmasının normal olmakla beraber bu sorumlulukları yerine getirebileceğine inandığınızı söylemelisiniz.
Çocuğunuzun ders çalışmasının alışkanlık haline dönüşebilmesi için en az 3 hafta boyunca bu önerilerin özenle uygulanmasına özen göstermelisiniz.
Ödevini eksik yaptığında ya da yapmadığında öğretmeninden uyarı alma deneyimi yaşamasına izin vermeli, asla çocuğunuzun ödevini yapmamalısınız.
Çocuklar için ders çalışmak ve ödev yapmak sıkıcıdır ve zordur. Küçük çocuklar öğretmeninin ve ebeveynlerinin beğenisini kazanmak için ders dinlemeyeya da ödev yapmaya çalışır. Daha büyük çocuklar ise sorumluluk alma becerilerinin gelişip gelişmemesine bağlı olarak ders çalışma alışkanlığını kazanmış ya da kazanmamışlardır. Olumlu, yeterli ve düzenli desteğinizle çocuğunuzun ders çalışma sorumluluğunu almaması ve bu alışkanlığı kazanmaması için hiçbir neden yoktur.
Kaynak:doktortakvimi.com